İnsanların konuşma arasında ve sohbet ortamında kullandıkları bir kelime olan Reenkarnasyon’u mercek altına alıp kökenini ve dilimize hangi dilinden geldiğini sizlere sunacağız. İlk olarak Reenkarnasyon Ne Demek? olduğuna dair bilgileri vereceğiz sizlere.
Reenkarnasyon Ne Demek?
Dilimize Fransızca’dan geçen Reenkarnasyon, kelimesinin orjinali yani Fransa’da kullanılan şekli ”Reincarnation” olarak yazılmaktadır. Türkçe karşılığı ‘Ruh Göçü’ şeklinde olan bu sözcüğün kelime anlamı başka bir bedende yeniden doğmak olarak söylenmektedir.
Dilimizde son zamanlarda sıklıkla kullandığımız Reenkarnasyon kelimesi insanların kelime anlamını oldukça merak etmesine neden oldu. Durum böyle olunca bizde Reenkarnasyon kelimesini detaylı bir şekilde izlemeye kara verdik.
Dilimize Fransa’dan geçen bu kelimenin Müslüman bir ülkede karşılığının ne olduğu insanların Ruh Göçü anlamına gelen Reenkarnasyon’a inanıp inanmadıklarını sizlere anlatacağız. Bazı insanlar kendilerine şu soruları sorabiliyorlar, ”Ben önceki yaşamımda şu işi yapıyordum, şu kişiydim veya şu hayvan olabilirim.” ifadelerini sık kullanırız. ‘Önceki yaşam’ ile başlayan cümlelerin sonu genelde Reenkarnasyon’a çıkmaktadır. Reenkarnasyon ise ruh göçü kelimesi ile açıklanmakta olup ruhun sürekli olarak tekrar bedende hayat bulması durumudur. Ruhun öldükten sonra tekrar dünyaya geleceğine inanılır. Başka bir beden de yaşam bulan ruh, o bedende yaşamaya devam eder. Reenkarnasyon, ölenlerin ruhlarının evrimleri tamamlanıncaya kadar sürekli dünyaya gelir. Diğer bir tanımla ise Reenkarnasyon bir kişinin öldükten sonra başka bir vücutta yeniden dünyaya gelmesi durumudur.

Reenkarnasyon’un TDK’ya Göre Anlamı Nedir?
Fransa kökenli bu kelimenin yani Reenkarnasyon’un Türkçe karşılığı ‘Ruh Göçü’ anlamına gelmektedir.
Reenkarnasyon Tarihi
Reenkarnasyon, özellikler ilk çağlarda oldukça çok inanılan bir şeydir. Türklerin inancı olan Şamanizm’e göre öldükten sonra ruh göç ederek birkaç bedende yaşamak için dünyaya tekrar geri gelmektedir. Ruh bazılarına göre 3 bazılarına göre ise 7 kere başka bir bedende hayat bulabiliyor. Yine eski çağlarda yaşayan ve günümüzde de Amerika kıtasında yaşamlarını sürdüren Kızılderili inancına göre ruh kurdun hükmettiği ruhlar alemine gider. Yeryüzünde kendine göre bir beden arar ve bulunca yeniden yaşama geri döner. Reenkarnasyon olayında bazı kabilelerce doğum bir başlangıç olmadığı gibi ve ölüm de bir son demek değildir. Süreklilik hakimdir ve sonsuz olan bir şey varsa o da uzaydır.
İşte Bazı Reenkarnasyon Belirtileri?
Reenkarnasyon’a inanılan toplumlarda ruhun başka bir bedende tekrardan yaşadığı düşünülüyorsa bunun mutlaka bir belirtisi olması gerekir. İşte bu toplumlara göre Reenkarnasyon’u gösteren olaylar:
Dejavu
Yaşadığımız olayı tekrar yaşadığımızı sanma olayı Dejavu’dur. Çoğu Bilim adamına göre ise nörolojik bir olay olarak açıklanan bu durum, Reenkarnasyon’a inanlar için dejavu geçmiş yaşamdan izlerin olduğu görüşü savunulmaktadır.
Rüyalar ve Kabuslar
Sık sık rüyalar görürüz ancak rüyalarımızda aynı olayların tekrarlanmasını, rüyaların geçmiş yaşamdan izler taşıdığı ve o yaşamı hatırlattığı için Reenkarnasyon ile bir bağlantı kurmuşlar, Reenkarnasyon’a inan kesim.
Doğal Yetenekler
Hiçbir şekilde eğitimi alınmadan kendiliğinden çocuklarda görülen yetenekler Reenkarnasyon’a göre geçmiş yaşamından izlerin olacağı görüşü savunulmaktadır. Yani bir eğitimi alınmadan farklı bir dil konuşan çocuğun geçmiş hayatında o dili konuştuğu görüşünü savunuyorlar.

Yeni Doğan Çocuklarda Görülen Doğum Lekeleri
Yine hiçbir şekilde bir fiziksel şeye maruz kalmadan yeni doğan çocukların vücudunda görülen doğum lekelerinin geçmişteki hayatları ile bir bağı olduğunu düşüyorlar.
Fobiler
İnsanoğlunun belli başlı yapmaktan korktukları olaylar vardır. Fobi olarak anlattığımız bu olay bir yükseklik korkusu yada denizde boğulma gibi olaylar olabiliyor. Reenkarnasyonlar ise bunu başka düşünerek mesela denizde yüzme korkusu olan birinin daha önceki hayatında boğulma tehlikesi yaşadığı için bunu yaşadığını düşünmekteler.
İslamiyet’te Reenkarnasyon’un Yeri Nedir?
İslam dininde ve Kuran’ı Kerim’de öldükten sonra bizleri bir hayatın beklediği ifade edilir ancak bu hayat Reenkarnasyon’da belirtildiği gibi bir başkasının bedeninde değil herkes kendi bedeninde bu hayattan yükümlüdür. Bu da İslam dinine inanlar için ahiret hayatına inanç olarak bilinir. Ve bizim ahiretteki hayatımız Dünya’da yaşadığımız hayatın yansıması olarak ibadetlerimize göre ahirette yaşantımızın şekil alması olayıdır. Kuran’ı Kerimde bu yeniden dirilişin Kıyamet Günün gerçekleşmesi sonrası olacağı ve ölümden sonra asla dünyaya geri dönüşün olmayacağı kesin bir dilde belirtilmiştir.
Reenkarnasyon’u açık bir dille reddeden İslam dini, Reenkarnasyon ile ilgili Kuran’ı Kerimde geçen şu ayetle reddini savunmuştur. Reenkarnasyon’u reddeden ayeti şu şekilde olup, Mü’minûn Suresi 100. Ayet’inde bu konuyu işlemiştir. İşte Ayet:
“Lealli a’melu salihan fima terektu kella, inneha kelimetun huve kailuha, ve min veraihim berzahun ila yevmi yub’asun.”
Türkçe meali ise şöyle:
“Böylece ihmal ettiğim salih işleri yaparım. Hayır! Kuşkusuz onun söylediği kesinlikle boş bir sözden ibarettir. Onların tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında bir berzah vardır.”
Ayetten de anlaşılacağı üzere öldükten sonra dünyaya geri dönüş kesin olarak reddedilmiştir. Önlerinde nasıl bir berzah var ise dünyaya tekrar gelmeyi engellemektedir ve bu da Reenkarnasyon fikrinin İslam dininde yerinin olmadığının açık bir göstergesidir.